Öncelikle teknolojiyi yakından takip edenlerin odak noktası haline gelmiş yeni sayılabilecek teknoloji türünden olan sanal gerçekliğe biz göz atalım…
Sanal gerçeklik nedir?
Teknik olarak sanal gerçeklik terimi bireylerin orda olma hissini yaşadığı bilgisayar kaynaklı 3 boyutlu ortamlar için kullanılıyor. Kullanıcılar, çeşitli çevre birimleri (kasklı ekran vb.) aracılığıyla sanal ortamlara dahil oluyor. O ortama girdiği andan itibaren kullanıcının gerçeklik ile bağlantısı kopuyor ve tamamen sanal gerçekliğin yaratıldığı ortamda olma hissini yaşıyor. Kullanıcıların bu deneyimi “gerçekten” yaşayabilmesi için, sanal gerçeklik tasarımlarının kusursuz olması gerekir; aksi takdirde yaratılan zayıf “gerçeklik hissiyatı” kullanıcının bu deneyimi tam olarak yaşayamamasına sebep olur.
Sanal geçeklik ortamları, katılımcı üzerinde yarattığı gerçeklik hissiyatı yoğunluğuna (seviyesine) göre farklılıklar gösterir;
1- Kısmi Katılımlı Ortamlar:
Bir takım fiziksel unsur ve sanal imgelerin bir arada kullanılmasını gerektiren bu ortam, katılımcıya, gerçek dünya ile ilişkisini bütünüyle koparmadan bir gerçeklik hissiyatı yaşatır. Bu ortama uçuş simülatörlerini örnek gösterebiliriz. Uçuş simülatörlerinde, geniş bir ekrandan yansıtılan sanal imgeler ve pilot kabini gibi fiziksel unsurlar bulunur. Katılımcı, bu ortamda herhangi bir sanal gerçeklik cihazı (kasklı ekran ya da eldiven vb.) kullanmaya ihtiyaç duymaz.
2- CAVE – Tam Katılımlı Ortamlar:
CAVE, “Computer Assisted Virtual Environment / Bilgisayar Destekli Sanal Ortam” için kullanılan bir kısaltmadır. Bu ortamda, katılımcının tüm duyusal algılarına hitap edilir ve katılımcının tabiri caizse “kendinden geçmesi” hedeflenir. Farklı amaçlar için değişik kurulumlara rastlansa bile tipik bir Cave sistemi; duvar ve zemin projeksiyonu, farklı açılardan ses/müzik yayını yapan hoparlörler ve algılayıcılardan oluşur. Kasklı ekran (Head-Mounted Display/HMD) ve dermal-dokunsal algı cihazı (joystick, eldiven vb…) gibi çevre birimleri, katılımcının bu ortam ile bütünüyle etkileşime girmesine yardımcı olur.
3- Ortak (Çoklu) Katılımlı Ortamlar:
İsminden de anlaşılacağı gibi bu ortamlar, bir çok katılımcının birbirleriyle etkileşime girmesine olanak sağlayan geniş sanal evrenlerdir. Bu ortam eğitim, mimarlık, tıp, sanat, mühendislik gibi farklı disiplinlere ait insanların fikir alış-verişinde bulunmalarına olanak sağlıyor. Örneğin; kişi eğer sanal ortama bilgisayarı üzerinden katılım gerçekleştiriyorsa bu eylem ortak katılımlı ortama dahildir. (Aksi durumu da söz konusudur)
Şimdi modern sanal gerçeklik donanımlarının gelişimine öncülük etmiş kişi ve cihazları biraz daha yakından tanıyalım.
Sanal gerçekliği kısımlı bir şekilde çözümledikten sonra şimdi ise son derece merak uyandıran ve yaygınlaştığı takdirde adeta teknoloji açısından devrim oluşturacak nitelikte bir sistem..
Neurable!
Normalde bilinen “VR” teknolojisi el ile veya herhangi bir hareket sensörü ile bağdaştırılarak çalışan bir teknolojidir. fakat neurable tamamen beyin kontrolü ile çalışmaktadır.
Neurable, yeni geliştirdiği beyinle kontrol sistemi ile sanal dünyayı yalnızca düşüncelerinizle kontrol edebilirsiniz. Elektroensefalografi teknoloji kullanan sistem beyindeki elektriksel faaliyetleri algılıyor. şu an için düşündüğünüz nesneleri göstermek ya da tutmak istediğiniz nesneleri size getirmeye yarıyor. ancak elbette bu bir başlangıç.
sistemi test eden bir kişi, nasıl işlediğini ve deneyimlerini paylaştı:
“Önümde birçok nesne vardı, içlerinde birini seçip onu almayı düşündüm ve nesne bana doğru hareket etti. daha sonra bir kaç defa daha farklı nesneler için denedim ve sonuç başarılıydı.”
Kullanıcılarda genel olarak oyun düşüncesi oluşturmaktadır. Elde tutulan bir sensör aracılığıyla oyun oynamak ve kullanıcıya o an yaşama hissi vermekle büyük ilgi odağı olmuştur. peki ya bunu neurable sayesinde sadece düşünerek gerçekleştirirse durum nasıl olur ? Bir çoğumuzun küçüklükten beri bazı zamanlar düşündüğü bir çoğumuzun benzerini filmlerde izlediği bir teknoloji şuan hayatımızda mevcut denirse? Tabi ki insanlık için heyecan ve hayret verici bir teknoloji. Sadece oyunlar için bile düşündüğümüzde teknoloji kat be kat değiştiren nitelikte bir sistem.
Peki bu teknoloji oyunlar üzerinde değil de sanayide, fabrikalarda, hatta askeri teknolojilerde düşündüğümüzde çığır açacak bir teknoloji gibi görünmekte. Hatta kim bilebilir ki günümüzde yeni adımı atılmış olan teknoloji ilerde marketlerde, petrol ofislerinde, kısacası basit insan gücü gerektiren yerlerde faaliyete geçecek.
0 yorum:
Yorum Gönder